AHMET
ÜMİT – BAB I ESRAR
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere Ahmet Ümit’i ve en
çok satan kitaplarından olan Bab ı Esrar’dan bahsedeceğim. Öncelikle biraz
Ahmet Ümit ‘i tanıyalım.
Ahmet Ümit Gaziantepli şair ve yazar. Biz Ahmet Ümit’i liseden beri
savunduğu sol görüşleriyle ya da Moskova’daki
Sosyal Bilimler Akademisi’ndeki eğitimi ile değil de tarihin ve
polisiyenin mükemmel sentezindeki başarısında görüyoruz. Bab ı Esrar’da da
Ahmet Ümit , hem aşkı hem de 700 yıllık şems cinayetini anlatmış.
Bab ı Esrar ‘’Dünya rüya içinde
rüyadır’’ diyerek bir Hint atasözüyle başlar.Ve bu atasözü aslında tüm hikayenin
anlatılmak istenen şeklidir.
Kitabın konusuna gelecek olursak ,
öncelikle kitabın ana karakteri Karen Kimya’dır. Londra’da bir sigorta
şirketinde çalışan , ingiliz bir anne ile kendini aşka adamış bir babanın
kızıdır. Fakat yıllar önce babası onu, hiç anlayamadığı bir sebepten ötürü
bırakıp gitmiştir ve Kimya bir daha babasından haber alamamıştır.
Çalıştığı sigorta şirketi Kimya’yı
araştırmaları için Konya’ya gönderir. Ve aslında Kimya için bu bir başlangıçtır
çünkü orada adım adım Mevleviliği anlamaya başlayacaktır. Fakat bu Kimya için
çok da kolay olmayacaktır. Çünkü rüyalar , hayaller , fantastik olaylar içinde
hem araştırmalarını yapar hem de babasının gidişinde haklı sebepler aramaya
çalışır. Bunları kimseye de söyleyemez. Çünkü İkonion Turizm’in onu belki
araştırmalarına engel olmak için yanılttığını düşünür. Karen Kimya hem
sorularına yanıtlar bulmaya çalışır hem de işini yapar. Ve kitabın sonunda
Kimya babasının öldüğünü öğrenir. Ama bu onu üzmez çünkü Kimya babasının gerçek
aşkına ulaştığını bilir.
Sizlere Bab ı Esrar da geçen ikonion
isminin nerden geldiğini anlatmak istiyorum.
Bir efsaneye göre Konya şehrimizin
ismi İkonion isminden geldiği söylenir. Efsaneye göre Medusa olağanüstü
güzelliğe sahip genç bir kızdı. O kadar güzeldiki güzeliği sadece biz
ölümlülerin dikkatini çekmemiş aynı zamanda tanrılarında dikkatini çekmişti. Ne
yazıkki Medusa kendine aşık olmuş ve bu aşk onun da başını döndürmüştü.
Yapmaması gereken bir şey yaptı ve kutsal yasağı çiğnedi Medusa. Çoktan beri
ona hayran olan deniz tanrısı Paseidon’la
Athena’nın tapınağında ilişkiye girdi. Kimileri bunun bir tecavüz
olduğunu söyler. Ancak Athena kendi mabedindeki bu saygısızlığı kabul etmedi.
Medusa’yı bir canavara dönüştürdü. Bu canavar Toros Dağlarından sık sık kente
inerek insanları öldürüyor , onları taşa çeviriyordu. Kent halkı bir kahramanın
çıkıp bu canavarı yok etmesini bekledi. Ama kendisine bakanları taşa çeviren
canavarı hiç de kolay değildi. Kent halkının beklediği kahraman Zeus’un oğlu
Persus’tu. Medusa’yı canavara dönüştüren Athena Persus’a yardım etti ve Medusa’yı
yok ettiler. Halk bu kahramana karşı minnet duygusundan dolayı Persus’un
ikonlarını şehre diktiler. Her yanı ikonlarla çevrilen şehre ‘’İkonion’’denildi.
Ve zamanlar İkonion ismi değişerek bugünkü Konya ismini aldı.
Bab
ı Esrar’dan bazı notları sizler için hazırladım. Örneğin ; mevlevilik. Son
zamanlarda bir çok yazarın gündeminde. Bakalım neymiş Mevlevilik.
13.yy da
yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi’nin görüşleri
ve tasavvufi düşünceleri üzerine , kendisinin ölümünün ardından gelişen
tarikattır
Semazenlerin giydiği tennure(nefsinin
kefeni)dir. Başlarındaki külah ise sikke(nefsinin mezar taşı)dır. Sema ölümü
değil yaşamı , doğumu anlatır. Sema için meydana çıkanlar tennure üzerinde
siyah hırka giyerler. O hırka semazenlerin mezarıdır. Semazen hırkayı çıkarır
dansa başlar ve yeniden insan-ı kamil
olur.
Nedir
insan-ı kamil ?
İnsan-ı
kamil hakka ulaşmış insandır. Yani Allah
ile bütünleşen kişidir. Semazenler ; sağdan sola kalbin etrafında dönerken
bütün yaratılmışları kalbi ile kucaklar ve semazenin yukarı açılan sağ eli Hak’tan
alır , sol eli halka verir ve semazen doğuşunu tamamlar.
L Sokağından Sevgilerle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder