Yazıma
günümüzde değişen hediye anlayışını anlatmakla başlıyorum. Nedir hediye ? Hediye , insanın karşısındaki kişiyi mutlu
etmeye yarayan ,karşılıksız , bir beklentiye girmeden(en önemli kısım burası) aldığı
armağandır. Yalnız bu tanım pek günümüz için geçerli değil sanki , artık
hediyenin değerinden çok maddiyatı daha bir önemli oldu 21. Yüzyıl yaşayanları
için.
Bu savımı
örneklemek istiyorum. Bir gün okulun bahçesinde otururken , karşı masamda
oturan kız nişanlısının annesiyle arasında geçenleri anlatıyor yüksek bir
sesle. ( Hemen yanlış anlamayın tabiî ki kulak misafiri olmadım , yüksek sesle
konuştuğu için duydum. Ben hiç öyle şeyler yapmam J ). Nişanlısının annesi bir gün gelmiş
bunlara , ben sana Ankara’nın en iyi kuyumcusundan , en pahalısından tek taş
aldım , siz benim oğlumu sevmiyorsunuz, ona karşılığında hiçbir şey
almadınız demiş. Bakın olaydaki duruma. Eğer ben sana en iyi tek taşı aldıysam,
sende benim oğluma en iyi hediyeyi almakla zorunlusun. Tabi kız kovmuş kadını
evden , nişanlısından da ayrılmış vs vs. neyse bizi ilgilendiren hediye kısmı.
Günümüzde hediye
anlayışı böyleyken , Osmanlı zamanındaki hediye anlayışı nasıldı peki ?
Erkekler , eşlerine en pahalı hediyeyi almak yerine sadece bir ayna hediye
ederlerdi. Çünkü en güzel hediyenin aynaya bakan kişinin olduğunu anlatmak
isterlerdi. ( Ne kadar ince bir anlayış değil mi? )
Bu iki olayı karşılaştırınca
üzüldüm tabi
Karşılıklı , beklentiyle hediye vermenin değişmesi dileklerimle..
Mutlu Kalın…
L Sokağı'ndan Sevgilerle
Efruze
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder